11 Şubat 2016 Perşembe

Kitap Hakkında

Genel olarak kitabı çok sevdim. Oldukça heyecanlı ve sürükleyiciydi. Akıcı bir dili vardı. Tam bir gençlik romanı. Herkese tavsiye edebilirim.


10 Şubat 2016 Çarşamba

Klasik Komedi

Bazı bölümlerde gerçekten güldüm. :)

“İstiyordu kadıncağız, iyice eskidi onunkisi,” dedi Nur
Hanım.
“Alalım alalım,” dedi Sinan Bey, “televizyon seyretme bahanesiyle bize gelip
oturmaz artık!”
“Sinan!” diye kızdı Nur Hanım.
“Digiturk de bağlatırım ben ona, hiç merak etmesin!” diye ekledi Sinan Bey.
“Sinan!” dedi kızlar, anneleriyle birlikte.


9 Şubat 2016 Salı

Çok Şaşırtıcı Değil :)

Genelde aşağıda ki gibi olur. :)

“E babacım unutmuşsun yine,” diye fısıldadı Nil.
“Neyi unutmuşum canım, allah allah,” dedi Sinan Bey.
“Annanemin doğumgünü ya yarın, annemle alışverişe gidecektiniz."

Buzcam'ın Açıklaması Güzelmiş :)

“Çok güzel,” dedi Buzcam. “Aslında gerçekten de tek bir tarih kitabı var. Yalnızca geçmişte olanları değil, gelecekte olacakları da içeriyor. Bu ikisinin arasında bir fark yok, biz onları sırayla gördüğümüz için bize farklı geliyorlar. Film gibi – biz izlemeye başladığımızda aslında filmin sonu belli, ama biz sonuna gelene kadar bunun ne olduğunu görmüyoruz.”

8 Şubat 2016 Pazartesi

İlginç

“Bir şeyi çok istemek ve onu elde etmek için ne olursa olsun yapmak kötü mü?”

6 Şubat 2016 Cumartesi

SU İLE ALKAN'IN ARKADAŞLIĞI

Su’yla Eda kantinden çıkmak üzereydiler ki Aklan’ın arkalarından
seslendiğini duyup durdular, Eda da Su’yu azarlamaya mecburen ara verdi.
“Caddeye iniyoruz,” dedi Su, “durağa. Sen?”
“Ben de yürüyeyim sizinle,” dedi Aklan. Sırt çantasını tek omzuna atarken,
“Ağır konuştun, harcadın bizimkileri,” diye ekledi.
“İstemeden oldu,” dedi Su, yan gözle Eda’ya bakarak.
“Yoo, iyi dedin, bazen ben de sinir oluyorum,” dedi Aklan. “İyi çocuklardır
aslında, ama bazen çok burnu büyüklük yapıyorlar. Harry Potter’ı bir aşağılıyorlar
mesela, göreceksin.”
Su’nun gözleri ışıldadı. “Sen sever misin Harry Potter’ı?”
“Bayılırım. Üstündür. Sen?”
“Ben de. En çok hangisini sevdin peki?”
“Azkaban Tutsağı’nı.”
“Ben de! Zümrüdüanka da iyiydi ama Azkaban beş basar.”
“Kesinlikle. Bunu anlatamazsın işte.”
“İlk kitabın filmi de güzeldi,” diye lafa karıştı Eda.
“Keşke Türk versiyonunu da yazsa biri,” dedi Su, “öyle İngiliz İngiliz
olmasa, fena mı olur, ‘Hayri Pütür ve Göbek Taşı’ mesela, ‘Keloğlan Hababam
Sınıfında’ tadında.”
Aklan buna çok güldü; Eda kaşlarını kaldırıp Su’yu süzdü ama Su hiç oralı
olmadı.
“’Hayri Pütür ve Kına Odası’!” dedi Aklan.
“’Hayri Pütür ve Keban Tutsağı’!” dedi Su.
“’Hayri Pütür ve Boza Bardağı’!” dedi Aklan.
“Yeteer!” diye bağırdı Eda. Diğer ikisi ona aldırış etmedi ama; durağa
geldiklerinde hala gülüyorlardı.


5 Şubat 2016 Cuma

Aklan'in kız arkadaşının olması

Bu olay beni hiç de şaşırtmadı... Genellikle kitaplarda ve filmlerde öyle olur zaten. :)

4 Şubat 2016 Perşembe

H.S

H.S'nin gizli gizli insanların geleceğini değiştirmesi bence biraz kabacaydı.

Ama diğer komite de korkutucuydu.

“Biraz öyle oldu, evet,” dedi Buzcam. “Zürafaları Lekeleme Komitesi en iyi
adamlarımızdan ikisini ele geçirdi, o yüzden de çok önemli bir operasyonumuz
büyük darbe aldı. Toparlarız, o sorun değil, ama bizim çocukları kurtarmak o kadar
kolay olmayabilir.”
“Ele geçirdiklerine ne yapıyorlar? İşkence mi?” diye sordu Kerim, gözlerini
aça aça.
“Bazen,” dedi Buzcam, “bazen sadece korkuturlar, bazen tutsak almadan
hemen öldürdükleri de olur.” Ciddi miydi, şaka mı yapıyordu, anlaşılmıyordu. “Biz
işimize bakalım şimdi. Nedir vaziyet?”



3 Şubat 2016 Çarşamba

Zürafaları lekeleme komitesi

Kaknt Kulübü ve Zürafaları Lekeleme Komitesi var. Zürafaları Lekeleme Komitesi' nin adı da, amaçları da beni ilgilendirdi :D

“Aramızda bazı arkadaşlar H.S.’ye ‘Kant Kulübü’ der ,“ diye sürdürdü Buzcam, “Kant’ı duydunuz mu hiç? Çok ünlü bir Alman felsefecisi. Bir gün yazdıklarını kendiniz okursunuz belki. Kant’ın üzerinde durduğu çok önemli iki ahlak ilkesi var. Birincisi, ahlak kuralı herkes için, her durumda ve her yerde geçerli olmalıdır, der. İstisnası olmaz, olursa kural olmaz. Yani örneğin yalan söylemenin kural olarak kötü olabilmesi için, hiç kimsenin, hiçbir zaman, hiçbir koşulda yalan söyleyememesi gerekir. İkinci ilke de şu: insanlar kendi başlarına birer amaçtır, başka amaçlar için araç olarak kullanılamazlar. Biz H.S. olarak yaptığımız her işte bu iki ilkeye uymaya öncelik veririz, özellikle de ikincisine.”


“Birileri. Zürafaları Lekeleme Komitesi adında bir örgüt.” “Sizden neden hoşlanmıyorlar?” diye sordu Su. “H.S.’nin amaçlarını yanlış buluyorlar, dünyanın düzelmesi konusunda bizimle aynı görüşte değiller. Ne yapacakları belli olmuyor. Bir gün uzun uzun anlatırım. Siz şimdilik dikkatli olun yeter.” 

2 Şubat 2016 Salı

GİZLİ KAPI

8-9 sayfaları arasındaki gizli kapı (ve içerisi) benim dikkatimi çekti.
Daha sonra orada karşılaştığı adamla tanıştı. Burada güzel bir betimleme var.

“Evet Su Hanım,” diye söze girdi Buzcam. Uzun boylu, sert çeneli, ama ela gözleri yumuşak bakan, güleryüzlü bir adamdı, kırkın altında olsa gerekti.

1 Şubat 2016 Pazartesi

SOĞUK ESPRİ

“Notlar belli olmuş galiba?” dedi Su gülerek.

“Hangi notlar peki?” diye sordu Eda, sorusunun yanıtını merak ediyormuş gibi değildi hiç.

“Astronotlar!” dedi ikisi de bir ağızdan. Gülüşmeyi fazla uzatmadılar.


HİTLER İLE İLGİLİ BİLGİ

“Hitler resim yapmayı çok severmiş ama kötü bir ressammış ya,” dedi Su. Annesi ilk defa duyuyordu bunu; hem Hitler’in resim yapmasına, hem de kızının bunu biliyor olmasına neredeyse içerleyerek mor örtülü yatağa oturdu. Su annesinin bu haliyle eğlenerek devam etti.

“Yeteneksiz insanların sanat konusunda eğitilmesine çok önem vermek gerekir dedim ben de. Yani yetenekliysen zaten bir şekilde öğrenirsin, kendini geliştirirsin. Yeteneksizsen okul senin üstüne düşmeli, en iyi olanakları sağlamalı, cesaretlendirmeli, sanattan soğumanı engellemeli. Yeteneksiz insanların kendilerini küçük görmelerine fırsat vermemek lazım. Bak Hitler’e mesela, zamanında öğretmenleri ona iyi davransaymış, adam belki de Almanya’nın başına geçmeyecekti, milyonlarca insan da ölmeyecekti.”


31 Ocak 2016 Pazar

CEM AKAŞ


YAZARIN HAYATI

1968'de Almanya'nın Mannheim kentinde doğdu, 1974'e kadar orada kaldı. Anaokuluna sınavla girdi, başarıyla bitirdi, ilkokul birin sonunu görmeden Türkiye'ye geldi ve ailesiyle İzmit'e yerleşti. Seka İlkokulu'ndan mezun olduktan sonra Robert College'de yatılı okudu, haftasonları Doğan Körfez otobüsüyle ve Bursalı arkadaşlarıyla İzmit'e gidip geldi. Boğaziçi Üniversitesi'nde Kimya Mühendisliği okumaya başlamasıyla birlikte İstanbul'a taşındı. O gün bu gündür Kadıköylü. Boğaziçi'nde başladığı siyaset bilimi master'ını New York'ta, Columbia Üniversitesi'nde tamamladı; ardından Boğaziçi'ne dönerek Türk siyaset tarihi üzerine doktora yaptı. 

İlk öykülerini İngilizce kompozisyon sınavlarında, zamana karşı yazdı. Yayımlanan ilk öyküsü "Gerçeğin Öte Yanında" (Gergedan, 1987, sayı 3) oldu. Bir ödül kazandı ama almadı, bir imza günü düzenledi ama yalnızca komşu dükkanın çırağı geldi. Bir dönem hemen herşeyin dersini verdi. Başkalarının ödevlerini, master tezlerini, kitaplarını yazdı. Cenk Koyuncu'yla birlikte "SonKişot"u kurdu. 1993-94 sezonunda TRT-2'de "Okudukça" programını hazırladı, sundu. Askerliğini Balıkesir ve Genelkurmay'da yaptı, çok şeyler öğrendi. 1992-2004 yılları arasında şu ya da bu şekilde (part-time editör olarak başlayıp yayın yönetmenliği ve son olarak yayın danışmanlığı yapmak suretiyle) Yapı Kredi Yayınları'nda çalıştı. Sabancı Üniversitesi'nde yaratıcı yazarlık dersleri verdi. Serbest editörlük ve çevirmenlik yaptı. 2005 yılında g yayın grubu'nu kurdu. Arkadan itilmek suretiyle senaryo yazarı oldu. 2010 yılında çıkmaya başlayan Sıcak Nal'ın yayın kurulunda yer aldı. 2011 yılında ku-ko kurgu kolektifi'ni kurdu ve merkez komitesi üyesi oldu. 2013`te kültür endüstrisi, kültür ve yaşama kültürü alanlarında dersler sunan Hayat Bilgisi'nin kurucuları arasında yer aldı. Eylül 2014'te Koç Üniversitesi Yayınları'nın yönetici direktörlüğünü üstlendi. 

Öykü ve denemeleri Almanya, Arjantin, Avusturya, Kanada, Yunanistan ve ABD'de yayımlandı. 

Cem Akaş eşi Esra Özdoğan ve oğulları Can'la İstanbul'da yaşıyor. İki kedileri var - Gina ve Şimşir.

Yazarımızın o kadar çok eseri var ki, hepsini aşağıda paylaşıyorum.

Kitaplar
Noktanın Kesişimleri Antolojisi; (Hil, Istanbul, 1990) 
7; (Altıkırkbeş, Istanbul 1992, İyi Şeyler 1996, Okuyanus, 2001) 
Suç ve Ceza; (YKY, Istanbul 1992, 1995; Everest, İstanbul, 2008) 
Belkienisbatur; (Altıkırkbeş, Istanbul, 1993) 
Gizli Hava Müzesi; (Altıkırkbeş, Istanbul, 1995) 
İse; (YKY, Istanbul, 1999) 
İse, Ki Değil, (YKY, İstanbul, 2001) 
Aşkın Zembereği; (http://www.geocities.com/cem_akas; 1999) 
Olgunluk Çağı 1: Balığın Esir Düştüğü Yer; (Altıkırkbeş, Istanbul, 2000) 
Aşkın Zembereği & Uyandığında Kadın Hala Yanındaydı - Elli Öykü; (Sel, İstanbul, 2000) 
Pop Art: Kaldırımdaki Dondurma (YKY, İstanbul, 2001) 
Olgunluk Çağı Üçlemesi; (YKY, İstanbul, 2001) 
Balığın Esir Düştüğü Yer, (YKY, İstanbul, 2003)
Sönmemiş Kireç, (YKY, İstanbul, 2003)
Oyun İmparatorluğu, (YKY, İstanbul, 2003) 
r, (Okuyanus, İstanbul, 2002) 
Kant Kulübü - Bir İlkgençlik Macerası (Alkım, İstanbul 2004; Tudem, İzmir, 2009) 
Zibaldone 2 (Sel, İstanbul, 2005) 
Gitmeyecekler İçin Urbino (Everest, İstanbul, 2007) 
19 (Everest, İstanbul, 2009) 
Guarding the State (gymnasium, İstanbul, 2010) 
Bumba Dağın Arkasını Merak Ediyor (Can Çocuk, İstanbul, 2011) 
Tekerleksiz Bisikletler (DK, İstanbul, 2012) 
Tepedeki Okul: Robert Kolej'in 150 Yılı, 1863-2013 (basıma hazırlanıyor)
Bumba ile Bibu (Can Çocuk, İstanbul, 2014)





Derlemeler /Yayına Hazırlananlar 
Gorbaçov'un Rusyası (Sevin Okyay'la), (YKY, Istanbul, 1994) 
11 Eylül (Tamer Erdoğan, Bedirhan Toprak, Fatma Canpolat, Ali Ece ile birlikte), (YKY, İstanbul, 2001) 
Kavramlar ve Bağlamlar Arasında, (YKY, İstanbul, 2002) 
Şevket Rado; Sözün Gelişi (YKY, İstanbul, 2003) 
Descant 121: Turkey Inside Out (Karen Mulhallen'la birlikte), (Descant, Toronto, 2003)
Burhan Karaçam; "Orası Yapı Kredi, Fark Oradaydı" (YKY, İstanbul, 2006) 
Şakir Eczacıbaşı. Seçilmiş Anlar, (İstanbul, 2009) 
Kabuğundan Taşan Adam: Nirun Şahingiray, (TEGV, İstanbul, 2011) 
Yetmiş Yıllık Yolculuk: Petrol Ofisi 1941-2011, (G Yayın Grubu, İstanbul, 2011) 
Bir Geleneğin Anatomisi: Robert Kolej, 1963-2013 (İAE, İstanbul, 2013) 
Kritik Kavşak: Parlamenter Sistem, Başkanlık Sistemi (KÜY, İstanbul, 2015) 
Mualla Mezhepoğlu: Dün Takvimde Biter (İş, İstanbul, 2015)

Çeviri Kitaplar 
John Lennon; Kendi Yazdıkları (Altikırkbes, İstanbul, 1991) 
Ruth Rendell; Kalp Taşları (Remzi, İstanbul, 1991) 
Enid Blyton; Sirkte Üç Çocuk (YKY, İstanbul, 1994) 
Susan Sontag; Böyle Yaşıyoruz Artık (YKY, İstanbul, 1995) 
John Irving; Orta Siklet Evilik (Mitos, İstanbul, 1996) 
Hiawyn Oram; Sinirli Sinan (YKY, İstanbul, 1997)
Roald Dahl; Kaplumbağa (YKY, İstanbul, 1999) 
Roald Dahl; Okan'ın Harika İlacı (YKY, İstanbul, 2000) 
Harry Mathews; Eşsiz Hazlar (Sel, İstanbul, 2000) 
Ursula K. LeGuin; Başka Bir Yer (K Kitaplığı, İstanbul, 2002) 
Alberto Manguel; Borges'in Evinde (YKY, İstanbul, 2003) 
J.S. Mill; Düşünce ve Tartışma Özgürlüğü Üstüne (K Kitaplığı, İstanbul, 2003) 
Norman Lock; Göçmenler & Joseph Cornell'in Operaları (YKY, İstanbul, 2004) 
Alberto Manguel; Palmiyelerin Altında Stevenson (YKY, İstanbul, 2004) 
Luigi Mayer'in Gravürleriyle Osmanlı Dünyasında Bir Yolculuk, haz. Samih Rifat (Koçbank, İstanbul, 2004) 
Oda Projesi; Neighbourhood, room, neighbour, guest? (Revolver, İstanbul, 2005) 
Dünya Seramiğinin Başyapıtları (Pera Müzesi, İstanbul, 2009) 
Octet (Pera Müzesi, İstanbul, 2009) 
Meriç Öner, ed., Tracing Istanbul (from the air) (Garanti Galeri, İstanbul, 2009) 
Hippodrom/ Atmeydanı (Pera Müzesi, İstanbul, 2010)
Picasso - Suite Vollard (Pera Müzesi, İstanbul, 2010) 
Frida & Diego – Kahlo Rivera (Pera Müzesi, İstanbul, 2010) 
Amin Muhammad Said, Karim Khalil Tabit; The Life of Mustafa Kemal Pasha (DK, İstanbul, 2011)
Kültürünü Konuştur - Polonya (geniş kitaplık, İstanbul, 2014)
Salman Khan; Dünya Okulu (YKY, İstanbul, 2014)
Bahtiyar Istekli; Gallipoli - The Battle Behind the Frontline (Hisart, Istanbul, 2015)
Pelin Derviş; DS - An Atypical Architectural Practice (DS, İstanbul, 2016)

Antolojilerde Yer Alan Ürünler 
Süreyyya Evren, haz.; Genç Türk Yazar ve Şairleri (Kabalcı, İstanbul, 1994) - "Hitchcock'un Çekmediği Filmin..." 
Nalan Barbarosoğlu, Metin Kaçan, haz.; Öykü 2000 (Gendaş, İstanbul, 2000) - "Son Günah - Bir Oyun" 
Cem Mumcu, haz.; Cinsel Öyküler (Okuyanus, İstanbul, 2001) - "Arkadan" 
Enis Batur, haz.; Kaptan, Gemide Kaçak Yolcu Var (Sel, İstanbul, 2002) - "Kaçmak" 
Descant 122: Speculative Literature (Descant, Toronto, 2003): "The Last Temptation - A Game Show" 
Cem Mumcu, Nida Nevra Savcılıoğlu, haz.; Kahramanlar Kitabı (Okuyanus, İstanbul, 2004) - "Kilgore Trout - Bir Kahramanın Yaşamı ve Yapıtı" 
TimeOut: İstanbul Hikayeleri (TimeOut, İstanbul, 2007): ""Halı Nerde, Dedi" 
Contanze Letsch, Hg.; Unser Istanbul (Berliner Taschenbuch Verlag, Berlin, 2008): "Wo ist der Teppisch?" 
Pelin Derviş, Bülent Tanju,Uğur Tanyeli, eds.; Becoming Istanbul (Garanti Galeri & Deutsches Architekturmuseum, İstanbul, 2008) – “Sparrow” 
Orhun Şemin, haz.; Sesli Edebiyat 2 (DenizKültür, İstanbul, 2009) – “Dostumuz Bağışlanmaz Bir Suç İşledi” 
Wolfger Pöhlman, haz.; Das Wagnis der Erinnerung (die horen & Goethe-Instituten Südosteuropas, Berlin, 2010) – “In welsche Richtung?”, çev. Christoph K. Neumann 
Kutlukhan Kutlu, Aslı Tohumcu, der.; Güçoburlar (DK, Istanbul, 2015) - "Diktatörler"

Derleme Kitaplara Çeviri Katkısı 
Enis Batur, haz.; Gütenberg Gökadasina Gezi (YKY, İstanbul, 1994) 
Enis Batur, haz.; Gesualdo (YKY, İstanbul, 1994) 
İshak Reyna, haz.; Dünya Öyküleri (YKY, İstanbul, 1995) 
İshak Reyna, haz.; Ilk Ask'in On Öyküsü (YKY, İstanbul, 1996)
Nazmi Ağıl, haz.; John Ashbery - Profil (YKY, İstanbul, 1997)




KİTABIN KONUSU

"İki lise öğrencisi; Su ve Kerim. Kız çok bilmiş ve havalı bir şey. Oğlansa kendi halinde, bilmişin zıddı bir çocuk. "Kant Kulübü" olarak da bilinen H.S. adındaki bir "kuruluş" tarafından önemli bir görev veriliyor bu ikisine. Onlar da kabul ediyorlar. Eee, işin ucunda dünya barışı ve hepimizin mutluluğu var ne de olsa! Görev, Aklan Toker'i hayatının en büyük tutkusundan, yani piyanist olmaktan vazgeçirmek! Dünyanın geleceği bu vazgeçişe göre şekillenecek çünkü.Zıtlıklar, ürpertiler, bugün ve gelecek, gizli örgütler, tuhaf tipler, pek acayip tesadüfler ve tehlikelerle dolu bir gençlik romanı Piyanisti Vurmayın! Peki vurmayalım da ne yapalım?"

Bu benim kitabın arkasında bulduğum özet.


30 Ocak 2016 Cumartesi

MERHABA

Merhaba,
Ben size bu blogumda yazar Cem Akaş'ın "Kant Kulübü: Piyanisti Vurmayın!" adlı kitabını tanıtacağım. :)
Kitabın yayın evi Tudem'dir.
Toplam 188 sayfadan oluşmaktadır.
Kapak tasarımını yapan Tülay Sözbir Seidel'dir.
İlk basımı Nisan 2009'dur.